Ekonomik katkısı ve doyumsuz lezzetiyle aile bütçe ve sofraların gözdesi olan yufkalar, annelerin marifetli ellerinden tandır yolculuğunu tamamlayıp, oradan da sofralardaki yerini alıyor.
Yaklaşık 5 kadından oluşan imece grubu, günlük 1000 civarında tandır yufkası yapıyor. Kış aylarına hazırlık olarak sırasıyla bir aile için yapılan mis kokulu tandır ekmeği, doğallığı ve ekonomikliği açısından gözdeliğini koruyor.
Daha çok köylerde yaşatılan tandır ekmeği kültürü, şehrin orta yerinde başarıyla yaşatılırken, tandır başında emek harcayan kadınlar, ayrıca birlik ve beraberlik ortamını da yaşatıyor.
Toprağın üzerinde kubbe şeklinde çamurla sıvazlanarak yapılan tandırda ekmekler sap, saman ve odun ateşinde pişiriliyor.
Sabahın erken saatlerinde ekmek yapımına başlayan kadınlar, unu akşamdan eleyip sabah erkenden de hamuru mayalıyor. Hamurun pişirmeye hazır hale gelmesini beklerken tandırı hazırlamaya koyulan kadınlar, hazırladıkları tandırı yakıyorlar. Sabah kahvaltısını da tandırda pişirdikleri tepleme, bükme ve katmer gibi gözde yiyeceklerle yapan kadınlar, bir yandan sohbet ederken, bir yandan da hamur açıyorlar.
Yıllardır tandır ekmeğinden vazgeçemediklerini dile getiren kadınlar, tandır başında çay keyfi yapmayı da ihmal etmiyor.
İlçede yıllardır tandır ekmeği yapan bir mahalle sakini, “Tandır ekmeği fırınlarda pişirilen ekmeklere benzemez. Hem lezzeti güzeldir hem de çabuk bayatlamaz, uzun süre muhafaza edilebilir. Tandır ekmeğini; annem, onun annesi de yaptı ve bugün ben de pişiriyorum. Tabi isterim ki bu gelenek devam etsin. Zamanımızın genç kızları da tandır başında ekmek pişirsin. Bu kültürümüzün yok olmaması lazım. Tandır ekmeğinin yapılışı çok zahmetli bir iş, ekmek yapmaya sabah başlıyoruz, hava kararana kadar devam ediyoruz. Her gün birimiz için ekmek yapıyoruz. Hem geleneğimizi yaşatmaya çalışıyoruz hem de ev ekonomisine katkımız oluyor. Bugün çöpe atılan ekmekleri gördükçe içimiz acıyor.” diye konuştu.