HIRKASINI ÇIKARIN
Yakup Aksungur

Yakup Aksungur

SORU-YORUM

HIRKASINI ÇIKARIN

15 Eylül 2020 - 09:31

Bir insana güvendiğinizde iki sonuçtan birisini elde edeceğiniz kesin ya bir dost bulursun, ya da iyi bir ders alırsın. Günümüzde artık birinci cümledekini bulmak çok zor. Dost kelimesi artık sadece tarihi ve atalarımızın  yada dedelerimizin yaşadığı olaylarda anılarda anlatılan kutsal bir değerdir. Bizler artık mideden bağlanmış dinimizi inancımızı örfümüzü saygı sevgimizi makam uğruna şöhret uğruna ayaklar altına almış bir toplum olmuşuz. Hangisini yazalım dini değerlerden mi? Ben kendimi aldatıp, vatan millet Sakarya demeye hiç gerek duymuyorum.

Her şey ortada. İşimize geldiği zaman hoca kesiliriz, işimize geldiği zaman iyi bir sosyal demokrat oluruz. Ya da vatan kurtarıcı milliyetçi nutukları atarız. Anlatmakla olmuyor beyler, icraata bakalım. Her şey ortada sırıtıyor. Bal tutan parmağını yalamaya devam ediyor. Ya da ‘devletin malı deniz yemeyen domuz’ felsefesi aynı işlerliğini koruyor. Bunu yazarken tamamen de hepsini öyle görmüyorum. Elbette kıyıda köşede iyi olanlar vardır. Ne yapsın gücü yetmiyorsa, o kalpazanlarla sahtekarlarla yalancı riyakarlarla olup, onlar gibi mi olsun. Bir makam bir mevkiiye gelebilmek için çeşitli dalkavuklama mı yapsın. Yapan var mıdır, vardır. Yapmayan var mıdır, vardır. Bunu kendi de bilir, toplumda bilir. Nasrettin Hoca’nın ‘Ye kürküm ye’ hikayesini bilmeyen yoktur. Zaten bunlar olmamış olsaydı, koskoca Osmanlı İmparatorluğu böyle olur muydu? Dışardan düşmanların içerden nefsine esir olmuş hayınların, gözü doymayan, insan görünümlü hayvanların bitirmeye uğraştığı bir ülke olur muydu? İşte bunlar dünde varlardı, bugünde varlar, yarında olacaklar. İşte Eylül içerisindeyiz. Hala hafızalarımızda kazınmış, 12 Eylülleri yaşadık. Görevlerini layıkı ile yapmayan paşa görünümlü maşaların yaptıklarını unutmadık.

Genç fidanları kullanan solcuları da sağcıları da dincilerde gördük. Şimdi neredeler nasıl yaşıyorlar nasıl öldüler? Tarih onları nasıl yazdı? Şimdi de hala pis nesilin nesilleri aramızda bazen dinci, bazen solcu, bazen sağcı olarak yaşamaktadırlar. Ne yapalım Allah Musa’yı da yaratmış, Firavunu da, Peygamberi de yaratmış. Ebu Cehil’i de, yada meleği de, şeytanı da. Hangisi olmak istersen tercih senin elinde. Ama lütfen, bizi aldatmayın, kandırmayın. Onun için yazdım, başlığı da onun için attım. Ben şahsen dostu bulamadım. Merhaba ettiğim arkadaş çok. Belki de kendim suçludurum. Yada sisteme ayak uyduramadım. Aşık Veysel ne diyor, ‘dost dost diye nicesine sarıldım, benim sadık yârim kara topraktır.’ Sonuçta kara toprağa girmek varsa gireceğiz. O zaman fırıldak olmanın ne anlamı var. Ben öyle düşünüyorum. Öyle de yaşamaya gayret ediyorum. Hiç aldırmıyorum. Biri bana küsecekmiş, biri bana kızacakmış. Ben bulgur pilavını yemeye devam ediyorum. Birileri döner yiyormuş afiyet olsun. GELELİM HIRKAYA,

Kanadı derviş tarafından kırılan kuşa Hz. Süleyman sorar, ‘neden kaçmadın?’ Kuş, ‘ Dervişlik hırkası giymişti, zarar vermez diye kaçmadım.’

Süleyman Peygamber kısas ile dervişin kolunun kırılmasına karar verir. Kuş itiraz eder.

‘KOLUNU KIRMAYIN

HIRKASINI ÇIKARTIN

ONUNLA KANDIRIYOR’ der.

Bu söz sadece derviş için değil beyler, dünde bugünde makamı ile rütbesi ile üniforması ile siyasi kimliği ile fikirleri ile kandıran her şeref yoksunu için geçerlidir. Kimse kimseden çok zekide değildir. Kimse kimseden de aptal olmamalıdır.

VELHASIL,

Bu dünyada ki en ağır yük, iyi niyet ve iyiliktir. Çünkü karşılığı, hep ihanet ve nankörlükle ödenir. Allah bizleri iyi olanlardan eylesin. ‘İyiliği er kişi, kötülüğü her kişi yapar.’

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar