Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Sungurlu İlçe Başkanı Yasin Şahin, “Dövizi yükselterek, Türkiye'nin düşmesi hedefleniyor. 15 Temmuz'da yarım kalan ihanetin tamamlanması kurgulanıyor” dedi.
MHP İlçe Başkanı Yasin Şahin, dövizdeki hareketlilik ile ilgili açıklama yaparak "Dövizi zalim tahakkümlerle, zorba yaptırım tehditleriyle yükselterek Türkiye'nin düşmesi hedefleniyor. Ekonomik suikastçılar tembihlenip kışkırtılıyor. Bir papaz bahane edilerek ekonomide terör estiriliyor, 15 Temmuz'da yarım kalan ihanetin tamamlanması kurgulanıyor." dedi.
Şahin, açıklamasına şöyle devam etti; “Vicdan sahibi her insanımız, vatan ve milliyet hislerine haiz her kardeşimiz şu anda karanlık ve kahredici bir kumpasla temellendirilmiş ekonomik operasyona maruz kaldığımızı itiraf ve ifade edecektir. Türkiye’yi sanal ve sahte oyunlarla savurmak, hatta sindirmek çabasındalar.
Dövizdeki tırmanış tehlike sınırını geçmiş durumda! Gelişmeler doğrultusunda ekonomi alarm veren bir eşiğe dayanmış halde! Makroekonomik parametreler bozulma işareti veriyor. Türkiye istikrarsızlığın batağına gömülmek isteniyor. Ekonomide dış kaynaklı bir komplo devreye alınıyor!
Dövizi zalim tahakkümlerle, zorba yaptırım tehditleriyle yükselterek Türkiye’nin düşmesi hedefleniyor. Ekonomik suikastçılar tembihlenip kışkırtılıyor. Bir papazı bahane ederek ekonomide terör estiriliyor, 15 Temmuz’da yarım kalan ihanetin tamamlanması kurgulanıyor.
Başaramayacaklar, yapamayacaklar, Türkiye’nin ekonomik çöküşünü sağlayamayacaklar!
Tam 1,5 asırdır küresel emperyalizm Türk milletinden farklı gaye ve gerekçelerle intikam alma arayışındadır. Terör, darbe, ekonomik krizler yıllarca kanımızı emen keneler gibi kurgulanmış ve kullanılmıştır. Ancak düşmana ganimet, kuzgunlara yem, kuduzlara av olmayacağız.
Türkiye ekonomisinde dövizi açıktan ve alçakça yükselterek taviz ve teslimiyet çemberine hapsolmamızı planlayanlara karşı bilinsin ki, bağımlı değiliz, bunlara karşı bağışıklığımız ve başarı şansımız da tahminlerin ötesinde devasadır.
Ederi bir dolar olan hainlerin dolarla gider yapmaya kalkmaları asla tutmayacak, bu millet yedirilmek istenen zehri yutmayacaktır.
Ülkemize güveniyoruz. Türk milletine yürekten inanıyoruz. Döviz, faiz ve rant lobisinin sırtımızı yere getiremeyeceğinden inancımız kadar emin olduğumuzu dosta, düşmana haykırıyoruz. Bakınız ne demişti Namık Kemal: ‘Kimsenin lütfuna olma talip, bedeli cevher-i hürriyettir.’
Türkiye karşısına çıkarılan badireleri aşacak güçtedir. Aziz milletimiz dikilen ekonomik korkulukları inanç, sabır, akıl, birlik ve dayanışma azmiyle yıkacak kudrette, kuvvettedir. Hükümet tarafından açıklanan Yeni Ekonomik Yaklaşım 2023’e ülkemizi istikrar ve güven içinde taşıyacaktır.
Dövizin çıkışından memnuniyet duyup siyasi çıkar ve nihai olarak müsebbip kollayanlar, bunun üzerinden kaos ve karmaşa hayali kuranlar emperyalizm canavarının günahkar hizmetkarlarıdır. Bunlar harama çanak tutan, haine selam çakan vatansızlardır, milliyetsizlerdir.
Dolara mahkûm değiliz. Dolarla doğmadık, olmayınca da ölmeyiz. Zalimlerin dövizi tetikleyen mekanizmaları, finans ve ekonomik enstrümanları varsa, bizim de kırılmayacak mukavemetimiz, kopmayacak ve kapanmayacak milli ruh ve şuurumuz vardır.
Milletçe kenetlenmeliyiz. Dövizdeki yapay sıçramanın bu ülkeyi dün olduğu gibi bugün de rehin almayacağını net ve kategorik şekilde göstermeliyiz. Türk lirası itibarımızdır, iffetimizdir, ihtiramımızdır, istikbal ve istiklal haklarımızın izharıdır. Milli paramıza sahip çıkalım.
Bilinsin ki, düşünülmeyeni düşünmek, geçilmeyen yolları denemek, bağımsız duruş göstermek; tarih, kültür ve maneviyatımızla ilişkilendirilmiş milli bir ekonomik sistemi projelendirmek, üzerinde kafa yormak zorundayız.
Bir gözümüz dövizde, diğeri borsada nereye kadar yaşayacağız?
Hükümetin yapacakları vardır ve süreç devam etmektedir. Merkez Bankası’nın etkili araçları vardır ve bilinmektedir. Unutmayalım ki, döviz insin diye papazı ve diğer tutukluları verirsek asıl o zaman papazı buluruz.
ABD Başkanı Trump, Türkiye ile ilişkilerimiz şu anda iyi değil diyor, ne zaman iyi oldu ki?
Küresel angajman ve ittifakları sorgulamanın, yeni ekonomik yaklaşımda da ifade bulduğu gibi, kararlı durmanın, güçlü refleks ve güçlü stratejilerle ekonomik cephemizi tahkim etmenin tam zamanıdır.
Dövizin yükseliş temeli ekonomik değil, siyasi ve diplomatik şantajlardır. Buna da boyun eğemeyiz, eğmeyeceğiz.
ABD; İran’a yaptırım kararı alır, Türkiye’ye parmak sallar. Suriye’de mevzi kaybeder, Türkiye’yi suçlar. S-400 füzelerinin alınmasını hazmedemez, Türkiye’yi sıkıştırır.
Astana’ya şaşı bakar, bölgesel uyum ve işbirliği mekanizmalarını kaldıramaz, yetmez FETÖ’ye, PKK’ya kucak açar. Mesele çıkan döviz değil, mesele tökezlenmek istenen bekamızdır.
Döviz mermisi millet bedenine işlemez, işlese de derine geçmez. Türkiye dövizden kat be kat büyüktür. Bunu heyecan ve cesaretle ispatlamanın zamanı gelmiştir. Zaman Türk’ündür, zemin Türk milletinindir.
Milli bekamıza saldırı ekonomi üzerinden yürütülürken; ne vatandan, ne milletten, ne bayraktan, ne devletten, ne mukaddesattan, ne mukadderattan, ne de bin yıllık kardeşlik hukukundan taviz verirsek aldığımız nefes bile haram olsun. Ant olsun zalimler zafer naraları atamayacaklardır.
Dövizdeki çığa karşı herkes milli seferberlik ruhuyla harekete geçmelidir. Fiyat; arz ve talebin kesiştiği noktada oluştuğuna göre, döviz arzının artması fiyat artışını en azından durduracaktır. Görev 81 milyonun tamamında, görev iş âleminin ve finans kesiminin sırtındadır.
Konvansiyonel olmayan finansal silahlarla ülkemizi yaylım ateşine tutanlar, unutmasınlar ki, karşılarında fedakârlık nişanesi bir iman, fenalıkları ve feci akıbetleri göğüsleyecek kutlu bir irade bulacaklardır. Hodri meydan!”
YORUMLAR