DOST
Yakup Aksungur

Yakup Aksungur

SORU-YORUM

DOST

09 Kasım 2020 - 09:20

Dostluk insanlar arasında en güzel ve önemli bağlardan bir tanesidir. Dostluk sayesinde insanlar birbirine daha sıkı kenetlenir.  Dünya da gerçek anlamda dost sahibi olanlar hayatlarını daha mutlu ve huzurlu şekilde geçirirler. Tabii ki gerçek bir dost bulmuş ise. Dost gibi gözüküp düşman gibi vurmamış ise. Dost denilince senin acı gününde zor anında çağırılmadan yanında olandır. Seninle her türlü derdine kaygına tasana sevincine üzüntüne kederine ortak olandır.

‘İnsanların bazıları alçak gönüllüdür. Bazıları da alçak olmaya gönüllüdür.’ Gerçek dost seni pazarlıksız, hesapsız, çıkarsız sevendir. Sana sen olduğun için değer verir. Gerçek dost senin yanlışlarını senin yüzüne söyleyendir. Yanlışlarını başkası ile değil seninle paylaşır. Yakandan tutar, dut ağacını salladığı gibi sallar. Yeri gelir yapraklarını, yeri gelir meyvelerini döker, ama asla dalını, kolunu, kökünü kırmaz.

Böyle tanıdığımız kaç dostumuz var ? böyle bir birimize tahammül eden kaç dostumuz var ? Bu soruları kendi kendimize soralım. Nedenlerini niçinlerini nasıllarını bir analiz yapalım. Karşıdakinin ne yaptığını yargılamadan bizim ne yaptığımızın sorularının cevaplarını bulalım. Bu bizi daha kolay sonuca götürür. Hayat imtihanlarla doludur. Bu imtihanalar da iniş çıkış zafer yenilgi, varlık, yoklukla doludur. İşte gerçek bir dost bu kavramlarda senin nerende idiler, şimdi nerendeler? Kişiler büyük ve küçük menfaatler karşısında değişebilirler. Dost zannettiğin senin unvanından varlığından siyasetinden makamından yararlanır. İşte burada ki kavramlardan faydalanan dostun değildir. Bunu anlaman bazen çok geç olabilir. Elindekileri kaybettiğinde, o sahte gülücükleri o sahte şak şakları, o sahte kahkahaları göremezsin. Bunların çok örneklerini belirli yaşa gelenler görmüş ve yaşamışlardır. Paylaşmanın talimini, üzüntünün ve neşenin talimini hepsinden önemlisi yalansız riyasız, menfaatsiz sevginin talimini yaptığımız dostluklar, bizi hakikate ulaştırır. O zaman dünya dostluklarının ta ötesine hak dostluğuna da götürür. Eğer böyle dostlarımız yoksa hiç yerimizde oturmayalım.

Biz arayacağız, Biz bulacağız, Biz talip olacağız, Biz seveceğiz, Biz dost olacağız, Biz biz olacağız.

‘Dostumdan ne isteyeceğim değil, ben biz dosta ne vereceğiz.’ felsefesine talip olacağız. Dostluğun gıdası sevgiyle başlar. Tatlı dil ve güler yüzlülükle biter. Dostluğu önce ailemizden çocuklarımızdan yakın arkadaşlarımızdan başlamalıyız. Bunlara hoş görülü davranamıyorsak başka bir yerde dost bulmakta zorlanırız.

‘Dost dediğiniz geldiğinde boş olan yerleri dolduran değil, olmadığında boşluğu hissedenlerdir. Günlük birçok insanlar selamlaşır, merhabalaşır hal hatır sorarız. Ama gerçek dostlarımızı hep ararız. Dostluklar kolay kurulmaz kolay bulunmaz. Onun içinde kolay harcanmamalı. Dostluklarımıza mutlaka saygıyı, sevgiyi, itimadı, güveni, sadakati eksik etmeyin. Onları kaybetmemenin yollarını arayın. Bir profesör öğrencilerine ders vermektedir. Bir damacana büyüklüğünde ki cam fanusu masanın üzerine kor şeffaf cam fanusu önce elma büyüklüğünde ki taşlarla doldurur, öğrencilerine sorar;

Bu fanus doldu mu der,

Öğrencileri hep bir ağızdan evet hocam derler.

Hoca hemen yanında ki bir kutudan aldığı çakılları fanusa doldurmaya başlar, küçük çakıllar aralara sıkışır. Hoca tekrar sorar;

Cam fanus doldu mu der; evet sesleri yükselir.

Profesör, bu seferde başka bir kutudan ince kum tanelerini fanusa dökmeye başlar. Kum taneleri de belirli yerlere sıkışarak dolar.

Hoca tekrar öğrencilerine sorar, peki şimdi doldu mu der;

Yine öğrenciler doldu derler. Bu seferde yanında bulunan bir kova suyu cam fanusa boşaltır. Hoca tekrar sorar, şimdi bu fanus doldu mu der; öğrenciler hocalarının yaptığı bu deney karşısında şaşırmışlardır. Öğrencilerden hiçbir ses çıkmaz. Hocaları öğrencilerine dönerek, bakınız çocuklar bu cam fanus sizin dünyanız. Bu içindekiler de sizin hayat yaşantınız der. İşte mutlaka dünyanızda herkese verilecek bir yeriniz olsun der’

İşte bizim de hayatta irili, ufaklı, bir hayatımız olsun. Alıp veremediğimiz, verip alamadığımız bir nefesin bile sahibi olamadığımız şu yalan dünya da, yalancı olmadan, imanlı, inançlı, onurlu, şuurlu ülkesini, bayrağını insanlarını seven, ‘adam gibi bir adam olalım.

GERÇEK BİR DOST BULALIM, DOST OLALIM. DOST KALALIM.

“Dost dost diye nicesine sarıldım

Benim sadık yârim kara topraktır

Beyhude dolandım boşa yoruldum

Benim sadık yârim kara topraktır.”

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum
Henüz Yorum Eklenmemiştir.İlk yorum yapan siz olun..

Son Yazılar